"Günün kitabı" başlığı altında yayınladığımız yazılara bugün, üyelerimizden Ahmet beyin Kastaş yayınlarından çıkmış olan "Mac Arthur" kitabı hakkında ki tanıtımını 2 bölüm halinde ekliyorum.
"Sydney L Mayer’in 2002 yılında Kastaş Yayınlarında çıkan Mac Arthur hakkındaki kitabı, Amerikan tarihinin bu karizmatik ve çok popüler Generali hakkında yazılmış orta hacimli bir eser.
Amerikan Kara Kuvvetlerinde Korgeneral rütbesine kadar görev yapmış olan Babası Arthur Mac Arthur’un gölgesinde kalamayacak kadar karizmatik ve “özgüven” dolu oğlu olan Douglas Mac Arthur 1880 yılında doğdu. 1889’da meşhur West Point’e birincilikle girdi. Burada bir ara vererek Mac Arthur’un öğrencilik yıllarında West Point’i ziyaret eden W.Churchill’in bu okul hakkındaki bir gözlemini de bu satırlara ekleyelim. Kardeşine gönderdiği mektupta Churchill, West Point’te aşırı bir disiplin uygulandığını bu kadar sert bir disiplinin kişiyi ne iyi bir vatandaş ne de iyi bir asker olamayacak kadar ezeceğine inandığını yazmış.1903’te İstihkam sınıfından bir Teğmen olarak Filipinlere gitti. 1905 yılında ise Rus – Japon Savaşını izlemek üzere Babasının Emir Subayı olarak Japonya’ya gitti.
İzninizle yine burada bir ara verelim. 1905 Rus – Japon Savaşına, Alman İmparatorluğu (II.Reich) tarafından gönderilen genç bir subaydan söz edelim. Max Hoffmann. Sir Liddel Hart’ın 1.Dünya Savaşı hakkındaki kitabında Rusya’da gözlemci olarak bulunan Max Hoffmann’ın, Mukden Tren İstasyonunda Çarlık Rusya’nın Generallerinden olan Alexander Samsonov ve Paul von Rennenkampf’ın kavgasına şahitlik ettiğini yazar. 1914 yılında 1.Dünya Savaşının ilk günlerinde Almanlar, Rus 2. Ordusunun ki komutanı A.Samsonov’du, Doğu Prusyada ileri harekata başladığını gördüklerinde Alman Komutan M. Von Prittwitz, Doğu Prusya’yı boşaltma kararı alır. İşte tam da burada Max Hoffmann isimli delişmen Subayımız devreye girer. 1905’te şahit olduğu Samsonov ile Rennenkampf arasındaki kavgadan hareketle Rennenkampf’ın 1.Ordusunun, Samsonov’un 2. Ordusunu desteklemeyeceğini düşünür ve nitekim her iki Çarlık Generalinin harekatlarının da birbirinden kopuk seyrettiğini fark eder. Önce Samsonov ve ordusunun ezilmesini önceleyen bir plan hazırlar. Doğu Prusya’yı bırakmak istemeyen Kayzer mevcut komutan M. Von Prittwitz’i azil ederek yerine Hindenburg – Ludendorff ikilisini atar. Sonuç; Tannenberg ve 1.Mazurya Gölleri zaferleridir.
1908 yılında İstihkam tatbikat okulundan mezun olan D. Mac Arthur aynı yıl Başkan Theodore Roosevelt’in yaverliğine atanır. 1911 – 1913 yılları arasında Amerikan – Meksika Sınır Savaşlarında görev yapar. 1917 yılında ABD’nin 1.Dünya Savaşına katılması ile birlikte Avrupa’ya gönderilen ilk Amerikan Tümenlerinden olan 42. (Gökkuşağı) Tümende Kurmay Albay olarak yer alır. Bu savaşlarda Amerikan, Kızılderili çatışmalarında kullanılan taktikleri kullanarak tahkimli Alman Mevzilerinin aşılmasında önemli bir rol oynar. Tabii bu arada bol da madalya alır ve Tuğgeneral olur.
1.Dünya Savaşı Sonrası, sırası ile West Point Komutanlığı, Filipinlerdeki Manila Bölge Komutanlığı ve 1930 – 1935 yıllarında Amerikan Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapar. ABD KKK yaptığı dönemde Büyük Buhranın etkisi altındaki Amerika’da Orduya ayrılacak çok az para olması nedeni ile görev süresi Orduya fon sağlama kavgaları ile geçer. Mac Arthur, elindeki kısıstlı imkanlarla kısa süre sonra modası geçecek silahlara yatırım yapmak yerine, yeni araçlar için pilot modeller yapmaya yöneldi. Böylece Ordu ve Hava Kuvvetleri için yetkin bir çekirdek oluşturur."
İkinci bölümünü en kısa sürede ekleyeceğimi belirterek, verdiği emek için kendisine teşekkür ediyorum.
İkinci bölümünü en kısa sürede ekleyeceğimi belirterek, verdiği emek için kendisine teşekkür ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder