Versay antlaşmasının getirdiği kısıtlamalar yüzünden, "zırhlı araç" üretmesi yasak olan Almanya, "traktör üretimi" adı altında gizlice "tank" araştırma ve geliştirme çalışmalarına başlamıştı. 1920'lerin sonlarında ve 1930'ların başında, Sovyet Rusya ile yapılan gizli anlaşmalar sayesinde, Alman subaylar ve bilim adamları Sovyet topraklarında ki üslerde bir takım prototipler ürettiler.
1933 yılı, Nasyonal sosyalistlerin Almanya'da iktidara geliş tarihi olarak kabul edilir. Ama Alman ordusunun yeniden silahlanma projeleri, daha öncesinden başlamıştı. Hitler'in başkanlığında iktidarı ele geçiren Naziler, 1934 yılından itibaren Versay antlaşmasını geçersiz ilan ettiler. Panzer I adı verilen ilk tankın planları, daha 1933 yılında birden fazla firma tarafından hazırlanmıştı.
Krupp'un sunduğu plan yarışı kazandı ve Temmuz 1934 yılından itibaren Panzer I'in seri üretimine başlandı. İlk üretilen tiplerin ağırlığı 5,4 ton, ortalama hızı saatte 37 kilometreye varan 6 silindirli bir motoru vardı. İlk üretilen tiplerde, dört adet ara tekerlek varken bu tekerlek sayısı daha sonra beşe çıkartıldı.
"Panzer I B" adı verilen bu ikinci modelde, 2 adet makinalı tüfek vardı. Bu versiyon, 1938'den 1941 yılına kadar üretildi. Modifiye edilmiş olan tüm versiyonları ile birlikte toplam üretim sayısı yaklaşık olarak 1500 adettir.
"Panzerjaeger I" (Tank avcısı I) ismiyle, ilk tank avcısı olarak üretilen versiyondan, yaklaşık 200 adet üretildi. 47 milimetrelik Çek tanksavar topu yerleştirildi. Yaklaşık 500 metrelik bir mesafeden 70 milimetre kalınlığında bir zırhı delebiliyordu. Ancak Barbarossa Harekâtı'nın başlamasıyla, KV-1 ve T-34 karşısında yetersiz kaldığı saptanınca doğu cephesinden alındı ve Africa Kolordusunca kullanıldı.
İkinci bir versiyona, 1940 yılından itibaren 150 milimetrelik sahra topu yerleştirildi ve kundağı motorlu top olarak kullanıldı.
Bunun yanında en çok üretilen diğer üçüncü versiyonda, "kleiner Befehlswagen" (küçük komuta tankı) adı altında, yaklaşık 190 adet üretilmiştir, İçine fazladan bir adet daha telsiz kurabilmek için makine tüfeklerden biri çıkarılmış, savunma aracı olarak sadece bir makinalı tüfek kalmıştır.
İspanya İç Savaşında, ilk ateşle imtihanını gerçekleştiren Panzer I, T-26 Sovyet tankının, 45 mm.lik topu karşısında bile yetersiz kalmıştır. Ancak, Alman silah endüstrisinin düşük kapasitesi ve silahlı kuvvetler içinde ki çekişmeler, tank üretimine sürekli bir sekte vurmaktaydı. Yeni kurulan panzer tümenlerinin, en azından sayısal açıdan planlanan tank sayısına sahip olabilmesi için Panzer I tipleri, ön cephede kullanılmak üzere envantere dahil edildi.
Diğer taraftan, İspanyol İç savaşında kazanan tarafta olunması, edinilen tecrübelerin az da olsa, göz ardı edilmesine yol açmıştı. Tankın burnuna yerleştirilen güçlendirici çelik plakaların, bir sonraki harekâtta geçiçi bir çözüm olarak, tank kayıplarını azaltacağı umut ediliyordu. (Not: Polonya seferinde, pek fazla işe yaramadı!)
Diğer taraftan, sayılan tüm bu dezavantajlarına rağmen, 1939 Polonya seferinde kullanılması, Polonya ordusunun sahip olduğu tankların özellikleri göz önüne alınırsa, yanlış bir karar değildi. Ayrıca, Alman ordusunun kulandığı tek tank tipi olmadığını da unutmayalım. Panzer II, Panzer III ve Panzer IV'lerin eşliğinde kullanıldı. Ve en önemlisi, yakın uçak desteğine sahipti.
Ancak, Polonya ordusunun sahip olduğu 7TP tankı ve tanksavar silahlarının, düşük kalibrelerine rağmen çok sayıda Panzer I'i rahatlıkla tahrip etmesi, bu tankın cephede ki yetersizliğini göstermiştir. (Not: Polonya ordusunun sahip olduğu, 7TP tankına gelecek bir yazıda değineceğiz!)
Buna rağmen, 1940 Batı/Fransa seferinde, Alman silah endüstrisinin düşük üretim kapasitesi nedeniyle, çok sayıda Panzer I görev almıştır. Ancak, ağırlıklı olarak cephe gerisinde görevlendirilmelerine önem verilmiştir.
1933 yılı, Nasyonal sosyalistlerin Almanya'da iktidara geliş tarihi olarak kabul edilir. Ama Alman ordusunun yeniden silahlanma projeleri, daha öncesinden başlamıştı. Hitler'in başkanlığında iktidarı ele geçiren Naziler, 1934 yılından itibaren Versay antlaşmasını geçersiz ilan ettiler. Panzer I adı verilen ilk tankın planları, daha 1933 yılında birden fazla firma tarafından hazırlanmıştı.
Military vehicle museum / Straengahen / İsveç
Krupp'un sunduğu plan yarışı kazandı ve Temmuz 1934 yılından itibaren Panzer I'in seri üretimine başlandı. İlk üretilen tiplerin ağırlığı 5,4 ton, ortalama hızı saatte 37 kilometreye varan 6 silindirli bir motoru vardı. İlk üretilen tiplerde, dört adet ara tekerlek varken bu tekerlek sayısı daha sonra beşe çıkartıldı.
"Panzer I B" adı verilen bu ikinci modelde, 2 adet makinalı tüfek vardı. Bu versiyon, 1938'den 1941 yılına kadar üretildi. Modifiye edilmiş olan tüm versiyonları ile birlikte toplam üretim sayısı yaklaşık olarak 1500 adettir.
"Panzerjaeger I" (Tank avcısı I) ismiyle, ilk tank avcısı olarak üretilen versiyondan, yaklaşık 200 adet üretildi. 47 milimetrelik Çek tanksavar topu yerleştirildi. Yaklaşık 500 metrelik bir mesafeden 70 milimetre kalınlığında bir zırhı delebiliyordu. Ancak Barbarossa Harekâtı'nın başlamasıyla, KV-1 ve T-34 karşısında yetersiz kaldığı saptanınca doğu cephesinden alındı ve Africa Kolordusunca kullanıldı.
Devlet arşivi / Almanya
Bunun yanında en çok üretilen diğer üçüncü versiyonda, "kleiner Befehlswagen" (küçük komuta tankı) adı altında, yaklaşık 190 adet üretilmiştir, İçine fazladan bir adet daha telsiz kurabilmek için makine tüfeklerden biri çıkarılmış, savunma aracı olarak sadece bir makinalı tüfek kalmıştır.
Bovington Tank müzesi / 2013
Diğer taraftan, İspanyol İç savaşında kazanan tarafta olunması, edinilen tecrübelerin az da olsa, göz ardı edilmesine yol açmıştı. Tankın burnuna yerleştirilen güçlendirici çelik plakaların, bir sonraki harekâtta geçiçi bir çözüm olarak, tank kayıplarını azaltacağı umut ediliyordu. (Not: Polonya seferinde, pek fazla işe yaramadı!)
Ancak, Polonya ordusunun sahip olduğu 7TP tankı ve tanksavar silahlarının, düşük kalibrelerine rağmen çok sayıda Panzer I'i rahatlıkla tahrip etmesi, bu tankın cephede ki yetersizliğini göstermiştir. (Not: Polonya ordusunun sahip olduğu, 7TP tankına gelecek bir yazıda değineceğiz!)
Buna rağmen, 1940 Batı/Fransa seferinde, Alman silah endüstrisinin düşük üretim kapasitesi nedeniyle, çok sayıda Panzer I görev almıştır. Ancak, ağırlıklı olarak cephe gerisinde görevlendirilmelerine önem verilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder