Japon askeri tarihine damgasını vuran reformculardan birisi olan Takashima, 1841 yılında, Avrupa ordularının talimlerini, üst düzey Samuraylara ilk defa gösterdiğinde, kendisiyle dalga geçilmiştir.
Yüzyıllardır, kapalı (aslında, belirli kişi ve kastlara tanınan ticaret olanakları vardı!) bir sosyo-ekonomik ve kültürel hayatın hüküm sürdüğü Japon askeri sisteminde hâlâ egemen olan Samuray savaş kültürü, özünde göğüs göğüse savaşmaya, bireysel cesaret ve kabiliyetler temeline dayanmaktaydı.
Aynı anda ve aynı biçimde silahlarını doldurup, bir komutla kaldıran ve ateş eden bu insan topluluğu, Samuraylara komik gelmişti. "Sanki, bir çocuk oyunu" şeklinde tanımladıkları, bu yeni silahların gerektirdiği disiplin ve organizasyon, ileriki yıllarda, Samurayları tarihten silecekti. Ancak, modernizasyonun ilk adımları, bir çok kültürde olduğu gibi, Japonya'da da alay ve tepki ile karşılanacaktı.
Yüzyıllardır, kapalı (aslında, belirli kişi ve kastlara tanınan ticaret olanakları vardı!) bir sosyo-ekonomik ve kültürel hayatın hüküm sürdüğü Japon askeri sisteminde hâlâ egemen olan Samuray savaş kültürü, özünde göğüs göğüse savaşmaya, bireysel cesaret ve kabiliyetler temeline dayanmaktaydı.
Aynı anda ve aynı biçimde silahlarını doldurup, bir komutla kaldıran ve ateş eden bu insan topluluğu, Samuraylara komik gelmişti. "Sanki, bir çocuk oyunu" şeklinde tanımladıkları, bu yeni silahların gerektirdiği disiplin ve organizasyon, ileriki yıllarda, Samurayları tarihten silecekti. Ancak, modernizasyonun ilk adımları, bir çok kültürde olduğu gibi, Japonya'da da alay ve tepki ile karşılanacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder