Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

22 Kasım 2017 Çarşamba

20 Kasım 1917 tarihinde başlayan Cambrai muharebesinin 100. yılı!

2 gün önceki yazımızda, 20 Kasım 1917 tarihinde başlayan Cambrai muharebesinin 100. yılı nedeniyle, İngiltere'de özellikle Bovington Tank müzesinin katılımıyla kutlamalar yapıldığına değinmiştik.

Bugün kısaca, Cambrai muharebesinin neden bu kadar önemle kutlandığına değinelim.



1914 yılı Eylül'ünde gerçekleşen 1. Marne muharebesinden sonra, Batı cephesinde ki çatışmaların  statik cephe muharebelerine döndüğünü bugün her askeri tarih meraklısı bilir. 1918 yazına kadar bu topraklarda gerçekleştirilen hiç bir saldırı bir kaç kilometrelik ilerlemeden daha fazlasını sağlayamamıştır. Daha da acısı, elde edilen toprak kazancı ile karşılaştırılamayacak kayıplara rağmen, bazen bir kaç ay yada  bir kaç hafta kadar kısa bir süre sonra düşmanın karşı saldırısı sonucunda ele geçirilen topraklar kaybedilmiştir.

Aslında bu açıdan bakıldığında Cambrai muharebesi tipik bir örnektir. 20 Kasım tarihinde başlayan müttefik saldırısı, daha ikinci gününde yavaşlayarak durmuş; 10 günü sonra da Almanların bir karşı saldırısı sonucunda kazandıkları arazinin büyük bir kısmını kaybederek geri çekilmişlerdir. (Bazı kaynaklara göre daha fazlasını kaybederek!)



Bu ilk değerlendirmeye göre, diğerlerinden farklı gözükmeyen Cambrai muharebesinin kutlanacak nesi vardır?

Her şeyden önce, saldırı başladıktan 6 saat sonra Müttefik kuvvetleri 4,5 millik bir alanda 6 mil kadar ilerlemişlerdir.

Bu başarıya ulaşırken uğradıkları kayıpta, 5.000 askerden daha azdır (Bu rakam, maalesef, 1. Dünya Savaşı için, çok küçük bir kaybı ifade eder!)
O dönem için, gerek asker gerekse siviller arasında muharebenin başlangıç aşamasında elde edilen bu hızlı(!) ilerlemenin neden büyük bir sevinç yarattığını anlayabilmek için şu karşılaştırmayı yapmak gerekir.

Söz konusu alan, 100 günlük Passchendale muharebesinde Müttefiklerin ele geçirdiği alandan daha büyüktür. 31 Temmuz - 10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Passchendale muharebesinde verilen kayıp sayısı (yaklaşık 100 günde!) 200.000 askerden fazladır. (Kesin bir rakam veremiyorlar. Bu tahmini en düşük rakam!) 

Bu verileri gözönüne alırsak, Cambrai muharebesinin en azından başlangıç döneminin bile kutlamaya değer olduğunu kavrarız.

Ancak, bu muharebeye 1. Dünya Savaşı askeri tarihi içerisinde ayrı bir yer veren özelliği, her iki tarafında yeni taktikler kullanmasıdır.

Her ne kadar bazı kaynaklarda, "çok sayıda tankın bir arada kullanıldığı ilk muharebe" olarak değerlendirilse de, bu hem doğru değildir, hem de ön plana çıkması gereken özelliği bu değildir.

İlk önce vurgulanması gereken özelliği, "farklı askeri birimlerin (tank-piyade-topçu- uçak)muharebe boyunca başarılı bir biçimde koordine edildiği (o günün koşullarına göre!) ilk muhaberedir.

Çok sayıda tankın kullanılmasından daha önemlisi, tankların "ancak, büyük kayıplar verilerek ve çok zaman harcanarak geçilebileceği" öngörülen Hindenburg hattını bir kaç saat içinde aşmalarıdır.

Sadece piyadenin değil, yakın top desteği sağlayan hafif topçunun da kabusu olan hendekleri aşabilmeleri için büyük ağaç gövdelerinden oluşan dolgular ve o güne kadar görülmemiş derinlikte, büyüklükte ve yoğunlukta ki dikenli tel engelleri aşabilmeleri ve daha da önemlisi özellikle geriden gelen hafif top çeken atların geçebileceği düzeyde tahrip edebilmelerini sağlayabilecek çapalar eklenmiştir.



Bu sayede tanklar, siper savaşlarında o güne kadar topçunun görevi olan "dikenli telleri imha görevini" üstlenmiştir.

Kullanılan "tahmini top ateşi tekniği" diğer bir yeniliktir. O güne kadar saldırının düzenleneceği bölgede önceden yapılan keşif araştırmalarına gerek kalmamıştır.

Başka bir yenilikte, o güne kadar görülmemiş ölçüde Hava Kuvvetlerinin saldırıya katılmış olmasıdır. Uçaklar sayede muharebe öncesinde ve esnasında keşif yapmakla yetinmemişler, bombardıman ve yer saldırısı görevleri üstlenmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder