Bugünkü kitabımız, İş Bankası Kültür Yayınları, Osprey askeri tarih dizisinden çıkan 22. kitap.
"Viyana 1683” isimli kitap, Eşref B. Özbilen tarafından tercüme edilmiş ve 2015 yılının Ağustos ayında piyasaya sunulmuş.
Orijinali 2008 yılında basılan kitap, özellikle 18. yüzyıl Alman askeri tarihi üzerine uzmanlaşmış olan Simon Millar tarafından hazırlanmış ve Peter Dennis'in çizimleri ile donatılmış.
"Viyana 1683” isimli kitap, Eşref B. Özbilen tarafından tercüme edilmiş ve 2015 yılının Ağustos ayında piyasaya sunulmuş.
Orijinali 2008 yılında basılan kitap, özellikle 18. yüzyıl Alman askeri tarihi üzerine uzmanlaşmış olan Simon Millar tarafından hazırlanmış ve Peter Dennis'in çizimleri ile donatılmış.
Simon Millar, Osprey yayınevi için, Prusya kralı Büyük Frederick'in muharebelerini inceleyen 3 ayrı kitap daha yazmıştır.
Çizer Peter Dennis ise, "gerçekçi" tarzından dolayı, ünlü Angus
McBride'ın varisi olarak kabul görmektedir.
Bir çok tarihçi tarafından, Osmanlı İmparatorluğu fetihlerinin sonunu başlatan
kuşatma olarak, isimlendirilen bu tarihi dönemeç, doğal olarak,
bizi çok ilgilendiriyor. Kitabın alt başlığı olan "Osmanlı fetihlerinin
sonu", 1699 Karlofça antlaşması ile biten süreci vurgulamış.
İçindekiler bölümü:
İçindekiler bölümü:
-Giriş
-Kronoloji
-Hasım komutanlar
-Muharebe
cetvelleri
-Hasım ordular
-Sefer başlıyor
-Viyana kuşatması
-Almandağı
(Kahlenberg) muharebesi
-Kuşatmanın ardından
-Muharebe
meydanının bugünü
-Kaynakça
-Dizin
bölümlerinden oluşuyor.
Bilhassa "giriş" kısmında, "karşılaştırmalı
tarih" yaklaşımı ile, 17. yüzyıl Avrupa'sına hükmeden güçleri ve
Osmanlı İmparatorluğunu ele alan kısa, ama önemli bir analiz yer
alıyor. Kuşatmaya giden süreci, uluslararası ilişkiler ve
yöneticilerin, bireysel hedefleri açısından, iki farklı bazda, ele
almış.
İş Bankası’nın
Osprey tarih dizisinin diğer kitapları gibi, 96 sayfalık içeriği,
fotoğrafları, üç boyutluya yakın, açıklamalı çok sayıda haritası ile belli bir
seviyenin altına inmeyen, klasik bir Osprey kitabı.
Kitabın,
orijinalini, alıp okumuştum, ama, Türkçe tercümesi çıkınca, alıp
tekrardan okudum. İngilizce bilmeyenler için kaçırılmaması gereken bir
eser. Ancak, orta düzey İngilizce seviyesine sahip olanlar, isterlerse, sözlük
yardımı ile orijinalini fazla zorlanmadan, okuyabilirler.
Genelde, "makale düzeyinde tercüme" yapmış birisi olarak, kitap
tercümeleri hakkında fazla yorum yapmam. Çünkü, tercüme, konsantrasyon,
araştırma, okuma gerektiren zor bir süreçtir. Bundan dolayı, her tercümana
saygı duyarım. Ancak, bir okur olarak, 96 sayfalık bir kitapta, daha az
"imlâ hatası" ve "düşük cümle" bekliyor, insan.
Ondan daha da önemlisi, kullanılan dil/yazı, neredeyse, eskilerin "ağdalı" olarak nitelendirdiği, tarza fazla yakın.
Bu serinin, hedef aldığı okuyucu kitlelerinden bir kısmının, genç okuyucular olduğunu düşünürsek, onlar için, daha fazla "öz-Türkçe" kelimeler ve akıcı bir dil kullanılması gerektiği kanaatindeyim.
Ondan daha da önemlisi, kullanılan dil/yazı, neredeyse, eskilerin "ağdalı" olarak nitelendirdiği, tarza fazla yakın.
Bu serinin, hedef aldığı okuyucu kitlelerinden bir kısmının, genç okuyucular olduğunu düşünürsek, onlar için, daha fazla "öz-Türkçe" kelimeler ve akıcı bir dil kullanılması gerektiği kanaatindeyim.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
İlginizi çekebilecek diğer Osprey Askeri Tarih Dizisi haberleri:
OspreyAskeriTarihdizisi
OspreyAskeriTarihdizisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder