1928-1982 yılları arasında yaşamış, Amerikalı bir bilimkurgu roman ve kısa hikâye yazarıdır. 100 civarında öyküsü olmasına rağmen, uluslararası üne, filmi çekilen "Blade Runner", " Total Recall" ve "Minority Report" filmleri sayesinde, ölümünden sonra ulaşmıştır.
En çok irdelediği konu, "gerçeklik" temasıdır. Bunu okuyucuya sunmak için seçtiği yol ise, ya geleceğe yönelik farklı dünyalar yaratmak, ya da "alternatif tarih" araclığıyla, geçmişi değiştirmektir.
Bugün, sunmak istediğim kitap, "Amazon Prime Video" tarafından "mini dizi" şeklinde çekilen, 1962 yılında yazdığı, "Yüksek Şatodaki Adam" isimli kitabıdır. 1963 yılında, "en iyi bilimkurgu ve fantezi çalışması"'na verilen Hugo ödülünü kazanmıştır.
Kitapta ki kurguya göre, Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu, II.Dünya Savaşı'nı kazanmışlarve A.B.D.'ni işgal etmişlerdir. Dünyanın çeşitli yerlerine kukla hükümetler kurarlar. İtalya tüm Akdeniz'i ve Kuzey Afrika'nın büyük bir kısmını ele geçirmiştir. SSCB yıkılmıştır.
Dünyada Almanya ve Japonya arasında bir soğuk savaş başlamaktadır. Bu arada, Almanya, Ay başta olmak üzere, bazı gezegenlerde ve uydularda koloniler kurmaya başlamıştır.
"Alternatif tarih", bilimkurgu edebiyatının, bir alt bölümü olarak, bilhassa, Anglo-Sakson yazarlar arasında kabul görmüştür. Son 10 yıl içerisinde, 1 Hollandalı ve 1 Alman yazar, çıkardıkları, bir kaç seri ile bu gruba katıldılar.
Tarihe meraklı herkes için, "What, if?" sorusu, çok çekicidir. Bu soruyu, belirli dönemler için ele alarak, ekonomik, sosyal ve askeri alanlarda beklenmedik (geçmişte gerçekleşmemiş!) dönüşümlerle, yeni bir tarihsel gerçeklik yaratmak, "kurgu"nun özünü oluşturuyor.
Ancak, o dönemle ilgilenen okurlar, genelde, bahsedilen unsurlar hakkında, geniş bir bilgiye sahip olduklarından, okuyucu kitlesine kendisini kabul ettirmek isteyen yazarların realist bir inceleme, mantıklı bir kurgu çerçevesinde sistematik bir "alternatif Dünya" işleyişi, kurmaları gerekiyor.
Yoksa, çok çabuk, kendilerini, "alternatif tarih yazarları" çöplüğünde bulabilirler.
İşte, Philip K. Dick, çok kısa değindiğm, bu "alt bölüm" alanında, kendini kabul ettirmiş bir usta.
Kitaba gelince, öyle, fazla savaş, silah teknolojisi, vb. konuları ele alan bir nevi macera romanı beklemeyin. Felsefe, sosyoloji ve psikoloji alanlarında cirit atan, düşündüren bir kitap.
Biz neden yer verdik? 2. Dünya Savaşı bitmiş ve Müttefikler kaybetmiş! Bu yetmez mi? (Daha önceki, yazıda belirttiğim gibi, limon sıkmadan, "Fantazi işte!" diyelim!) Bir ara okumanızı tavsiye ederim.
Not: Altıkırkbeş Basın Yayın tarafından piyasaya sunulan, edisyonun tercümesi tavsiye edilmiyor! Resim, Metis Yayıncılık edisyonuna ait..
En çok irdelediği konu, "gerçeklik" temasıdır. Bunu okuyucuya sunmak için seçtiği yol ise, ya geleceğe yönelik farklı dünyalar yaratmak, ya da "alternatif tarih" araclığıyla, geçmişi değiştirmektir.
Bugün, sunmak istediğim kitap, "Amazon Prime Video" tarafından "mini dizi" şeklinde çekilen, 1962 yılında yazdığı, "Yüksek Şatodaki Adam" isimli kitabıdır. 1963 yılında, "en iyi bilimkurgu ve fantezi çalışması"'na verilen Hugo ödülünü kazanmıştır.
Kitapta ki kurguya göre, Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu, II.Dünya Savaşı'nı kazanmışlarve A.B.D.'ni işgal etmişlerdir. Dünyanın çeşitli yerlerine kukla hükümetler kurarlar. İtalya tüm Akdeniz'i ve Kuzey Afrika'nın büyük bir kısmını ele geçirmiştir. SSCB yıkılmıştır.
Dünyada Almanya ve Japonya arasında bir soğuk savaş başlamaktadır. Bu arada, Almanya, Ay başta olmak üzere, bazı gezegenlerde ve uydularda koloniler kurmaya başlamıştır.
"Alternatif tarih", bilimkurgu edebiyatının, bir alt bölümü olarak, bilhassa, Anglo-Sakson yazarlar arasında kabul görmüştür. Son 10 yıl içerisinde, 1 Hollandalı ve 1 Alman yazar, çıkardıkları, bir kaç seri ile bu gruba katıldılar.
Tarihe meraklı herkes için, "What, if?" sorusu, çok çekicidir. Bu soruyu, belirli dönemler için ele alarak, ekonomik, sosyal ve askeri alanlarda beklenmedik (geçmişte gerçekleşmemiş!) dönüşümlerle, yeni bir tarihsel gerçeklik yaratmak, "kurgu"nun özünü oluşturuyor.
Ancak, o dönemle ilgilenen okurlar, genelde, bahsedilen unsurlar hakkında, geniş bir bilgiye sahip olduklarından, okuyucu kitlesine kendisini kabul ettirmek isteyen yazarların realist bir inceleme, mantıklı bir kurgu çerçevesinde sistematik bir "alternatif Dünya" işleyişi, kurmaları gerekiyor.
Yoksa, çok çabuk, kendilerini, "alternatif tarih yazarları" çöplüğünde bulabilirler.
İşte, Philip K. Dick, çok kısa değindiğm, bu "alt bölüm" alanında, kendini kabul ettirmiş bir usta.
Kitaba gelince, öyle, fazla savaş, silah teknolojisi, vb. konuları ele alan bir nevi macera romanı beklemeyin. Felsefe, sosyoloji ve psikoloji alanlarında cirit atan, düşündüren bir kitap.
Biz neden yer verdik? 2. Dünya Savaşı bitmiş ve Müttefikler kaybetmiş! Bu yetmez mi? (Daha önceki, yazıda belirttiğim gibi, limon sıkmadan, "Fantazi işte!" diyelim!) Bir ara okumanızı tavsiye ederim.
Not: Altıkırkbeş Basın Yayın tarafından piyasaya sunulan, edisyonun tercümesi tavsiye edilmiyor! Resim, Metis Yayıncılık edisyonuna ait..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder