Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

Barbarossa Harekâtı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Barbarossa Harekâtı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2017 Perşembe

14 günde kazanılan zafer!

22 Haziran 1941 tarihinde başlayan Barbarossa Harekâtı öncesinde, Nazi Almanya'sı ordusunun üst düzey komuta kademesinden başlayarak, ordunun çoğunluğuna hakim olan "iyimserlik" ve "aşırı güven" duygusunu vurgulayan bazı alıntılara daha önce yer vermiştik.

"Bir tekmeyle yıkılacak kadar çürümüş bir yapı" veya "İskambil kağıtlarından oluşan ev" olarak nitelendiren S.S.C.B. ve ordusu hakkında, harekât başladıktan sonra, özellikle Genelkurmay Başkanı Franz Halder'in günlüğüne düştüğü bir not göze çarpar.

Harekâtın ilk bir kaç haftası içinde, Merkez Ordular Grubu'nun, Minsk ve sonrasında Smolenks'de gerçekleştirdiği kuşatma muharebeleri sonucunda, toplamda 600.000 küsur asker esir düşüp, 6.500'e yakın tank savaş dışı bırakılınca, Temmuz başında, Franz Halder, şu notu düşer:

"Bundan böyle, Rusya'ya karşı bu seferin 14 günde kazanıldığını söylemek gerçekten çok iddialı olmayacaktır."



Ancak, özellikle Smolenks kuşatması esnasında yaşanan yüksek kayıplar ve kendini artarak gösteren lojistik sorunlar yüzünden, Temmuz sonunda, Alman ordusunun ilerlemesi durdu. Her ne kadar, sınır boyunca mevzilenmiş olan Sovyet birliklerinin büyük bir kısmını savaş dışı bırakmış olsalar da, yedeklerden kurulan yeni birlikler aralıksız karşı-saldırılar düzenlemekteydiler.

Doğuya doğru ilerleyen ordunun "mızrak başı" fonksiyonunu üstlenen motorize ve mekanize birlikler cephane, yakıt ve her türlü malzeme sıkıntısı çektikleri gibi, her geçen gün daha fazla kayıp vermekteydiler.

Bu gelişme karşısında, günlüğüne düştüğü yukarıda belirtilen nottan 1 ay geçmeden, Franz Halder, şu düzeltmeye yapmak zorunda kalmıştır:

"Durum, Rusya'nın devasa gücünü hafife aldığımızı göstermektedir. Şimdiye kadar 360 piyade tümeni saptadık. Bu tümenler, bizim anladığımız biçimde silahlandırılmamışlar ve taktik açıdan kötü yönetilmekteler. Ama bunlar var. Biz bir düzinesini yok ettiğimizde, Ruslar kolaylıkla yerine bir düzine daha koyuyorlar."

Diğer bir deyişle, Alman istihbaratı yine yanılmıştı...

22 Haziran 2016 Çarşamba

Barbarossa Harekâtı'nın başlamasının 75. yılı nedeniyle, Alman hükümeti, bir video yayınladı.

Alman Hükümetinin resmi web sayfasından alıntı, Barbarossa Harekâtı'nın başlayışı nedeniyle, kısa bir video...




23 Eylül 2015 Çarşamba

Barbarossa Harekâtı ve sonrasında, Alman ordusu hangi hataları yaptı?

22 Haziran 1941 tarihinde başlayan "Barbarossa Harekâtı" ile 2. Dünya Savaşı'nın Doğu cephesi açılmıştır. 02 Mayıs 1945 tarihinde Berlin'in düşmesiyle biten Nazi Almanya'sı ile Sovyetler Birliği arasında ki savaş, bir çok kitaba konu olmuştur ve olacaktır. Sovyetler Birliği'ne saldırınca kadar, "yenilmez bir ordu" izlenimi bırakan Nazi Almanya'sı ordusu, Wehrmacht'ın hangi temel hataları yenilgiye yol açmıştır? Çoğu zaman göz ardı edilen soru ise, hangi nedenlerden dolayı bu savaşı kazanamazlardı? (Onbaşı'nın hatalarından bahsetmeye gerek yok!)

Bu cephede Almanya 6 milyon insan, kaybederken, Sovyetlerin kaybı 27 milyonu buluyor. (Sivil ve asker olarak!)

Alman genelkurmayı,

ülkenin genişliğini ve derinliği,          

(Bunun askeri sonuçları: Lojistik felaketi! İnsan ve silahların beslenmesi, tedariki, bakımı, tedavisi, tamiri, çok geniş bir alana yayıldı. Eldeki, lojistik birimler, bu devasa mesafeler ve ulaşım imkanlarının kötülüğü nedeniyle çok yetersiz ve/veya geç kaldılar.)

Doğu insanının inatçılığını ve direnme gücünü,

Sovyetler Birliği’nin sahip olduğu insan ve doğal kaynaklar kapasitesini,

Sovyet savaş sanayisinin üretim kapasitesini,

Sovyet silah teknolojisinin T-34 tankı, Katyuşa roketleri, IL-2 Stormovik yer saldırı uçağı, 76m.'lik ZİS serisi topları, gibi silahları dizayn ve üretim biikimini,
“Sosyalizm”’in ve “Stalin diktatörlüğünün”, kitleleri savaşa motive edici yöntemlerini (pozitif ve negatif), küçümsemiştir.

Doğu cephesinde, sonucu belirleyen tek bir muharebe yoktur.

1941 Moskova, 1942 Stalingrad, 1943 Kursk, 1944 Bagration Harekâtı, 1945 Berlin, en çok bilinenleri olsa da, araya sıkışmış ve çoktan unutulmuş veyahut bilerek arka plana itilmiş çok sayıda muharebe vardır. Bunların çoğu da, 1 haftalık veya 1 aylık değil, aylar boyunca süren, farklı yerlerde ki çatışmalardan oluşur.

1941 Smolensk, 1942 Mars Harekâtı, 1942- 1943 Kafkaslar, 1942 Sivastopol, 1942-43 Demyansk, 1941-1942 ve 1943 Harkov, bunların en önemlileri arasındadır.

Birbirinden ayrı, 3 adet Harkov muharebesi olduğunu düşünürsek, bu bile bize, ne kadar geniş bir coğrafyadan ve uzun bir savaş sürecinden bahsettiğimiz hakkında, küçük bir fikir verir.

Konu çok uzun ve geniş kapsamlıdır. Öyle bir kitapla ele alınamayacak konuyu, tek bir makaleye sığdırmaya kalkışacak değiliz...

29 Temmuz 2014 Salı

Yugoslavya ve Yunanistan işgali nedeniyle, Barbarossa Harekâtı'nın başlama tarihinin ertelenmesi mi başarısızlığa yol açmıştır?

İtalyan diktatör Mussolini'nin başarısız kalan Yunanistan'ı işgal planından dolayı, 15 Mayıs 1941 tarihinde başlaması planlanan Barbarossa Harekâtı, Yugoslavya ve Yunanistan'ın işgalinden sonraya kalmıştı.

Alman Genelkurmayı tarafından Mart sonunda yapılan tahminlerde, her iki ülkenin işgalinin, yaklaşık olarak 4 hafta sürebileceği hesaplanmıştı. Savaştan sonra yapılan analizlerin çoğunda, askeri tarihçiler ve Wehrmacht üst düzey komuta subayı, bu 4 haftalık gecikmenin, Barbarossa Harekâtının başarısızlığına yol açtığını iddia etmişlerdir. Hatta, bazıları, daha da ileri gidip, Nazi Almanya'sının savaşı kaybetmesinin nedeni olarak bu 4 haftalık gecikmeyi göstermişlerdir.

İkinci iddianın tutarsızlığı üzerine herhangi bir yorum yapmaya bile gerek yoktur. (Hem S.S.C.B. hem de A.B.D.'ne savaş ilan eden bir Nazi Almanya'sının ayakta kalması imkansızdı.) Ancak, ilk iddiayı, biraz daha değişik formüle ederek, "4 haftalık gecikme, Nazi Almanya'sı ordularının, Moskova'yı almasını engellemiştir." diyebiliriz.

Ancak, yaklaşık olarak, son 20 yıldır yapılan araştırmalarda başka bir yaklaşım göze çarpıyor. O da, coğrafya ve iklim gibi birbirine bağlı iki doğal unsura dayanmakta. İlki, 1941 ilkbaharının alışılmıştan daha geç başlaması ve daha uzun sürmesi nedeniyle, karların geç erimesi ve çamurlu bahar döneminin uzun sürdüğü saptamasıdır. Bu hava koşullarının, altyapıyı ve zaten kötü durumda olan toprak yolları nasıl bir çamur deryasına çevirdiği kesindir.



Diğer taraftan, çamurlu bahar dönemi geçtikten sonra bile, eriyen kar suları ile taşan veya en azından debisi artarak, genişleyen nehirlerin, Haziran başına kadar, saldıran taraf için önemli bir engel teşkil ettiği hesaplanmıştır.


Bu koşullarda, Balkan seferi olmasa bile, Barbarossa Harekâtının saptanan tarih olan 15 Mayıs 1941'de başlayamayacağı, bir çok askeri tarihçi tarafından iddia edilmektedir.

22 Haziran 2014 Pazar

Günün kitabı: Barbarossa Harekâtı / Guido Knopp

Nazi Almanya'sının, Sovyetler Birliği'ni işgal etmek için başlattığı "Barbarossa Harekâtı'nı ele alan ve dilimize tercüme edilen, diğer bir kitap, Guido Knopp tarafından yazılmıış.

Orjinali, 1998 yılında Almanca basılan, "Lanet savaş, Barbarossa Harekâtı", Pencere yayınları tarafından 2006 yılında basılmış. 368 sayfalık kitavı, İsmail Toksoy tercüme etmiş.


Knopp'un "Stalingrad / ders ve uyarı" isimli diğer kitabı da, 2004 yılında aynı yayınevince dilimize kazandırılmıştı.

Paul Carell'in üç ciltlik kitabı ile karşılaştırılınca, daha kısa, okuması daha kolay bir eser. Ayrıca, Knopp'un, Carell gibi, "Nazi"'lerle ortak bir geçmişe sahip olmadığını da göz önünde tutmamız gerekir.