Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

Savaş Sanatı Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Savaş Sanatı Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2016 Cuma

John Keegan ve Clausewitz!

John Keegan, özellikle "Savaş Sanatı Tarihi" isimli eserinde, Clausewitz'in fikirlerini eleştirir.

Ona göre, Clausewitz, "Gerçi son derece iyi çalışan bir beyne sahipti, ama, eğer fazladan bir entelektüel boyuta sahip olabilseydi, savaşın politikadan çok daha fazlasını kapsadığını görebilirdi.(Sayfa 32) (Üstü kapalı bir aşağılama!)

1831 yılında, Avrupa'yı saran kolera salgını sonucu ölen Clausewitz, geriye sadece notlarını bırakmıştır. Bırakın kitap haline getirmeyi, söz konusu notlarını, derli toplu bir taslak haline bile getiremeden ölmüştür. Notları, dul karısının çabaları ile bir kitap haline getirilmiştir.

"Savaş" gibi, çok komplike bir konuda, yıllardır derlediği notlarını, bir kitap haline getirseydi, ne gibi değişiklikler yapardı?

Savunduğu bazı fikirleri değiştirir miydi?

Bunlara yenileri ekler veya karşıt fikirlerle bir sentez mi oluştururdu?

Sorulacak sorular çok fazla ve bunlara verilecek hiç bir cevap yok.

Bilinen tek şey, "Savaş üzerine" isimli kitabın, düşüncelerini kitap haline getirmeden önce, son bir defa süzgeçten geçirip derleme imkanı bulmadan, hayattan ayrılmış bir askeri stratejistin eseri olduğudur.

Bundan dolayı, Keegan'ın Clausewitz'e bu kadar yüklenmesini pek anlamam. Klasik, Alman-İngiliz çekişmesi mi? Clausewitz'in ünü mü?

Belki, okudukça açıklığa kavuşur.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
JohnKeegan

7 Kasım 2014 Cuma

Günün sözü John Keegan'dan...

"Günün sözü" köşemizde, bu sefer, tek bir cümleye yer vermiyoruz. Çünkü, ele alınan konunun, tasviri çok boyutlu bir yorumu gerektiriyor. Bu yorumu yapanda, John Keegan olunca, kısa bir tanımlama zaten zor ve yetersiz olur.

"Askerler, diğer insanlara benzemez. Kuramcıların (Burada, öncelikli olarak Clausewitz'i kastediyor!) tanımladığı gibi, savaşın hiç kuşkusuz, ekonomi, diplomasi ve politikayla bağlantısı vardır; ama bu bağlantı, bir benzerlik yaratmak için yeterli değildir."

"Savaş, kesinlikle diplomasi ya da politikaya benzemez; çünkü, değer yargıları ve yetenekleri politikacılar ve diplomatlardan çok farklı insanlar tarafından yaşanır."

"Bu insanların yaşamı, diğerlerinin günlük yaşamlarına paraleldir, ancak, kesinlikle bağlılık göstermez."

"Savaşçı sınıfın kültürü, uygarlığın kültürü ile aynı olamayacağından, arada ki bu mesafe hiçbir zaman kapanmaz."

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Günün sözü