Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

10 Temmuz 2014 Perşembe

2. Dünya Savaşı başlarında Almanların Ingilizlere bakışı...

Dün, " google.com" adresine, dolayısıyla da, bloğa ulaşamadığım için, Pazartesi günü, babamın kütüphanesinden elime geçen bir kitaptan ilginç bir anıyı, size ancak bugün iletebiliyorum.

Hitler ve Ikinci Dünya Savaşı ile ilgili bir takım kitaplar okuyunca, doğal olarak, bu süreçte ülkemizin durumu ve ülkemizi yurt dışında temsil eden insanlarımızın anıları ilgimi çekti.

Elime, ünlü şair, yazar ve diplomat (bu tarafını yeni öğrendim; onun değimiyle, "zorunlu diplomat" [ bu isimde bir kitabı dahi var.])

Yakup Kadir Karaosmanoğlu'nun 'Politikada 45 yıl' isimli kitabı geçti.


Bilgi yayınevinden, Kasım 1968 basımlı ve 280 sayfalık kitap, o zamanki para birimimizle 10 TL!

Sayin Karaosmanoglu, 1939 yılında, Hollanda'nın Lahey şehrinde ki elciliğimizde çalışırken, Berlin'i ziyaret ediyor. Geri kalanı sayfa 162 'den itibaren kendi kaleminden:

"Berlin’de bulunduğum günlerde, Hitler gençliği, „Bombalayalım, bombalayalım İngiltere’yi“ marşlarıyla sokaklarda dolaşmaktaydı.

Bir gün, Almanya’nın eski Prag elçisi, dostum Eisenlohr’a şunları söyledim:

„Belki, günün birinde Ingiltere adasını da işgal edebilirsiniz. Bununla ne olacaktır?

İngiliz hükümeti başta Kralı ve bütün hukuki, mali müesseselerini alarak size bilmem kac kilometre kare topraklarını bırakıp Kanada’ya gececek ve harp kıtalararası kanlı çarpışmalar halinde yıllarca sürüp gidecektir.

Böyle bir harbe ise Kuzey Amerika’nın katılmaması imkan dışındadır.“

Eisenlohr gözü bağlı Nazilerden olmamakla beraber, hükümetin gidişine ayak uydurmuş bir diplomattı. Bana verdigi cevabı su sekilde özetleyebilirim:
“Korkmayın, iş bu kerteye varmaz. Ağır bombalarımız Londra üstüne düşmeye baslar başlamaz, Ingiliz „COUSIN“LERIMIZ'in akılları başlarına gelecek; hele onların dirijan sınıfını temsil eden ihtiyar Lordlar, City’nin bankerleri, bezirganları gürültünün patirtinin daha ziyade uzamasına asla müsaade etmeyeceklerdir.

Hem, Ingiliz milleti son derece realisttir, zararın neresinden dönerse kar sayar.

Kaldi ki, BİZ BU MİLLETE KARŞI BİR HUSUMET BESLEMEDİĞİMİZİ VE BÜYÜK BRİTANYA İMPARATORLUĞUNDA GÖZÜMÜZ OLMADIĞINI KAÇ KERE BİLDİRMİŞİZ.

Hatta, bu imparatorluk yıkılsa bile, Dünya nizami ve kuvvetler muvazenesi icin onu yeniden kurmak lazım geldiği kanaatini de belirtmekten geri kalmamışızdır.“

Alman diplomatının, Hitler’in „Mein Kampf“’ından ve güncel Alman dış politikasından ilham alarak söylediğine şüphe etmediğim bu sözlerinden şu manayı çıkarmak bir hipotez sayılmazdı:

Hitler bütün hesaplarını, Fransa çöktükten sonra, Ingiltere’nin hemen sulha yatacağı kanaatine bağlamıştı ve Alman milletine de bu kanaati aşılamış bulunuyordu.

Ayrıca, Alman diplomat, laf arasında, „hava hücumlarını kasdederek“, ''Hoş, işin o dereceye varacağını ummam ya..'' demiştir.

Ne kadar ilginç!

Sayın Karaosmanoğlu'nun, o zamanki Alman dış politikasını temsil eden sisteme sadık bir diplomat ile yaptığı kısa bir konuşma bile, bize Hitler'in İngiltere yaklaşımı hakkında ne kadar ayrıntılı bir bilgi aktarıyor.

-Almanların kendi Hava kuvvetlerine olan güveni!

-İngilizleri ne kadar küçümsedikleri! (Ingiliz yönetici sınıfın kendi rahatını her şeyin önünde tutacağı düşüncesi ve hatta, bombardımana bile gerek kalmayacağı vurgusu!)

-ve bence en ilginci, Ingilizleri, bir nevi "KUZEN"'leri olarak görmeleri!

(Her ne kadar, Ingilizler, zaman içerisinde, Britanya adasında ki yerleşik Kelt kökenli Breton'ların, Kuzey Almanya'dan gelen Germen kökenli Saksonlar ve Angluslar'ın karışmasından oluşmuşsa da)

Yüzyıllardan beri, her iki ulusun birbiri ile savaşmış olduğu gerçeğini bu kadar kolay göz ardı etmeleri çok ilginç! (Daha, o güne kadar Dünya'nın gördügü en büyük savaşta, her iki taraf gırtlak gırtlağa geleli, yeni 20 yıl olmuş!)

Bu günlük, Hitler'e kısa bir ara verip, savaşa genel bir bakış attım; tabii, bu arada, yukarıda bahsedilen, yaklaşımın, Hitler tarafından tüm Alman toplumuna dikte edildiğini de unutmadan!

Görüşürüz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder