Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

10 Şubat 2018 Cumartesi

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne anlama geldiğini bilmeyenler bile, ellerine geçen bir Fransız Avrosu'nun arkasında yazılı olduğunu fark ederler. (Eski para birimi olan, Fransız Frank'ının arkasında da yazılıydı.)

1789 Fransız Devrimi'nin savunduğu ana fikri az ve öz bir biçimde dile getirdiği için, Fransız tarihine yer etmiştir.

Askeri tarih açısından önemi, Fransız Devrim ve Napolyon savaşlarına damgasını vurmasından gelir. 22 yıl boyunca ağırlıklı olarak tüm Avrupa'yı sarsan savaşlar boyunca, Fransızları motive eden en önemli üç unsurdur. Her ne kadar, Fransız ordularının işgal ettikleri yerlere, özgürlük ve barış getirdiklerini iddia edemesek de, özellikle Napolyon'un kendisini imparator ilan etmesinden sonra, bu üçlünün taşıdığı önem daha da azalmıştır.



Yine de Fransız Devrimi'nden itibaren Fransız ordularının bir simgesi olarak kalan bu üçleme için, Karl Marx'ın bir sözü vardır.

"Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir.

'Askeri tarih"'in içiçe geçtiği dallara örnek olması açısından (Sosyoloji, felsefe ve ideoloji)...

28 Ocak 2018 Pazar

Alman Birliğinin kurulmasında Napolyon Bonapart'ın rolü çoktur!

Alman Birliğinin kuruluş tarihini incelerken karşınıza çıkan en ünlü tarihi kişiliklerden birisi Napolyon Bonapart'dır.

Bundan dolayı, Prusya ve Alman tarihini incelerken, sık sık Napolyon'dan alıntılar yapacağız. Sadece askeri alanda değil, toplumsal ve hukuki boyutta yaptığı ve etkilediği değişikliklerle de Alman Birliğinin oluşumuna doğrudan veya dolaylı olarak katkılarda bulunmuştur.

Bugün kendisinden yapacağımız alıntı kendi askeri tecrübeleri hakkındadır.

Sürgüne gönderildiği St. Helena adasında yazdığı anılarda, "Tam 60 tane muharebeye girdim ve tüm bu askeri mücadele sonunda, başlarken bilmediğim hiç bir yeni şey öğrenmedim."


25 Ocak 2018 Perşembe

Günün sözü, "Savaş ve diplomasi" üzerine, söyleyen de Büyük Friedrich!

Alman tarihine Büyük Otto'dan sonra damgasını vuran Büyük Friedrich, Prusya devletinin hayatta kalabilmesi için büyümesi gerektiğini biliyordu. Bir yandan yaptığı ekonomik ve sosyal reformlarla iç politikaya yön verirken, dış politikada da amaçlarına ulaşmak için diplomasi ve savaşı kullanmıştır.

Prusya'yı yönettiği tarih dilimi Avrupa ve Dünya konjonktüründe çok çalkantılı bir döneme denk gelmiştir. Kendisi bu durumdan faydalanmak için (genç, tecrübesiz ve imparatorluğun ilk kadın yöneticisi olarak Maria Theresia'nın Habsburglar İmparatorluğunun başına geçmesi gibi) hiç beklenmedik kararlar vererek bu çalkantılardan yararlandığı gibi, dış politika da gerçekleşen hiç beklenmedik gelişmelerde (yeni Rus çarı III. Petro'nun Büyük Friedrich'e duyduğu hayranlık Rusya'nın savaştan çekilmesine sebep olmuştur.) Prusya'yı yok olmaktan kurtarmıştır.




Büyük Friedrich Prusya'yı "büyük bir devlet" yapmak için, diplomasi kadar, hatta diplomasiden daha çok savaşı kullanmıştır.

Onun, "Savaşsız diplomasi, enstrümansız müziğe benzer." sözü, bu felsefesinin en güzel kanıtıdır.

7 Ocak 2018 Pazar

2018 yılı askeri takvimi!

Blogda, hep kitap, belgesel, araştırma tanıtacak değiliz, ya...

2018 senesinin askeri takvimi, İngiliz "Commando" çizgi romanından!

Osprey Yayıncılık, geçen seneki satış rakamlarından memnun olmadığı için, kendi askeri takvimini maalesef çıkarmadı.

Söz konusu çizgiroman ülkemizde de "Savaş" adıyla çıkmıştı. Saçları beyazlamış nesil bilir.




19 Aralık 2017 Salı

Günün kitabı: Zheng He'nin Batı Okyanuslarına Seyahatleri / Wang Jienan

Bugün tanıtmak istediğim kitap, Kaynak Yayınları'ndan 2016 yılında piyasaya verilmiş. 86 sayfalık küçük bir eser.

Daha önceki yazılarımızda, "askeri tarih" yazımında Batı ve özelllikle Anglo-Sakson akımının etkisinden ve ağırlığından bahsetmiştik. Her ne kadar son 20 yıldır, askeri tarih edebiyatında bu eksenin dışına çıkan eserlerin sayısı artsa da, hala azınlıktalar. Kitap fakiri ülkemizde ise, durum doğal olarak daha da kötü.

Bugün ele aldığımız kitap, bu açıdan bir istisnayı oluşturuyor. Kitap Zheng He'yi ve onun Batı Okyanuslarına yedi seyahatinin hikayesini anlatıyor.



Ming Hanedanlığı döneminde devasa filolara kumanda eden Çinli amiral Zheng He, 1405 ile 1433 yılları arasında, yani Avrupa'da Keşifler Çağı diye bilinen dönemden yarım yüzyıl önce, Batı Pasif ik ve Hint Okyanusu kıyılarında 30'dan fazla ülkeyi ziyaret etti. Zheng He'nin seyahatleri Ming Hanedanlığı döneminde Çin ile Güneydoğu Asya, Güney Asya, Batı Asya ve Doğu Afrika ulusları arasındaki dostluk ilişkilerini kuvvetlendirdi ve tarafların tamamının “kazan-kazan” prensibine uygun şekilde faydalandığı eşsiz bir ekonomik ve kültürel alışverişi beraberinde getirdi.

Gerek ele aldığı dönem gerekse incelediği konu (Çin donanması) açısından farklılık yarattığı için, mutlaka her askeri tarih meraklısının kütüphanesinde bulunması gereken bir eser.

16 Aralık 2017 Cumartesi

Erich von Manstein'in "Verlorene Siege" kitabı...

2017 yılını ülkemizde ki askeri tarih meraklıları için çok güzel bir haberle kapatabiliriz.

Uzun süredir bir çok grupta defalarca sorulan bir soruya olumlu bir cevap vermek bize kısmet oldu. Erich von Manstein'in "Verlorene Siege" kitabı önümüzde ki sene tekrardan basılacak.

Uzun süredir birden fazla yayınevinin tekrardan basım hakkını almak için Alman yayıncı (Bernd&Graefe Verlag) ile görüştüğünü biliyorduk.

Yaklaşık bir hafta önce, Erhan Cifci'den, yayın haklarının Kronik Kitap tarafından alındığını öğrendik. Yayınevinden resmi bir açıklama gelene kadar beklemeyi uygun görmüştük, ancak, dün akşam yapılan bir yazışmada da ismi geçince daha fazla beklemenin bir anlamı kalmadı.

Evet, askeri tarih meraklılarına müjde; bir çok kişinin beklediği kitap, tahminen önümüzde ki sene raflarda!



13 Aralık 2017 Çarşamba

Almanya (II. Reich) "kan ve demir" ile mi yaratılmıştır?

Prusya ve Almanya tarihi ile ilgilenen herkes demir şansölye Bismarck'ın verdiği ilk söylevde ki, "Kan ve Demir" sözlerini bilir. Prusya Bütçe Komisyonuna verdiği bu söylevine, "Almanya, Prusya'nın liberalizmi ile değil, gücüyle ilgilidir. Günün sorunlarına ...kan ve demir çare olacaktır."  sözleriyle damgasını vurmuştur.


Bu söz, bir çok tarihçi tarafından Almanya'nın kuruluşunu yansıtan bir gerçek olarak kabul edilir.

Ancak, İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes Almanya'nın yaratılmasında en önemli rolü oynayan unsurların sadece diplomatik ve askeri olmadığını vurgular.


Ona göre, ekonomik ve sanayi gelişimini tamamlayamamış bir Almanya'nın, "ulus" olarak varoluşu "içi boş bir kabuk"'dan farksız olurdu.

Onun sözleriyle, "Alman İmparatorluğu, kan ve demirden ziyade, kömür ve demir aracılığıyla yaratıldı."