Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

30 Mart 2015 Pazartesi

Günün kitabı: Son Haçlı Seferi: Kuma gömülen İmparatorluk / Kress von Kressenstein

Orijinal başlığı "Mit den Türken zum Suezkanal" (Türklerle birlikte Süveyş Kanalına) olan, 1938 baskısı kitabın tercümesi Tahir Balaban tarafından yapılmış. Kitap, Yeditepe Yayınevi tarafından 2007 yılında piyasaya sunulmuş ve 264 sayfadan oluşuyor.



Yazarın ünvanı ve göbek adı Friedrich Siegmund Georg Freiherr Kreß von Kressenstein 1870 - 1948 yılları arasında yaşamış ve I. Dünya Savaşı sırasında Alman İmparatorluğu ordusunda görev yapmış bir generaldir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu‘na danışmanlık yapmak üzere gelen Alman askeri misyonunun bir parçası oldu.


1888 yılında Bavyera ordusuna katıldı. 1.Dünya Savaşı esnasında Kasım 1914 - Aralık 1917 tarihleri arasında Filistin cephesinde 8.Ordu‘da görev yapmıştır. Alman Genelkurmayı’nın, Mısır’da ki Britanya birliklerinden bir kısmının, Batı Cephesi’ne gönderilmesini önlemek amacıyla, Osmanlı Genelkurmayı’na dikte ettirdiği, Birinci ve İkinci Kanal Harekâtı‘nı yönetti.


Başarısızlığa mahkum her iki saldırıdan sonra, savunmaya geçen 8. Orduda, Birinci ve İkinci Gazze Muharebeleri esnasında komuta kademesinde görev almış ve önemli kararlar vermiştir. Gazze Savunmaları'nda gösterdiği başarılardan dolayı kendisine Pour le Mérit madalyası verilmiştir. 1929'da Alman Ordusu'ndan emekli olduktan sonra, otobiyografisini yazmıştır.

Kressenstein hatıratında, Osmanlı ordusunda kolordu ve ordu komutanı olarak katıldığı Sina ve Filistin cephesinde ki gelişmelere dair, bir çok soruya cevap vermeye çalışmış.

Kanal Harekatı'na girişen Osmanlı ordusunun durumu neydi? Kanal harekatı gerekli miydi?
Gazze muharebeleri ve Sina Cephesi'nde neler yaşandı? Cemal Paşa'nın Suriye ve Çevresindeki hatalı yaklaşımları nelerdi? gibi bir çok soruya, doğal olarak kendi tecrübelerinden ve bakış açısından yola çıkarak, ancak, aynı zamanda, mümkün olduğu kadar objektif davranmaya çalışarak, cevaplar vermiş.

Askeri strateji yanında, konunun beşeri yönünü de ihmal etmemiş.

Arapların Osmanlı'ya bakışları, Tük Genelkurmayında görev alan Alman subayların düşüncelerini, savaş boyunca Türk subaylarla Alman subaylar arasındaki sorunlu ilişkilere de geniş bir yer vermiş.

Ayrıca, özellikle Filistin bölgesinin coğrafi özelliklerini, etnik çeşitliliğini, siyasî durumunu, çölde yaşayan göçebelerin gündelik yaşantıları ve âdetlerini akıcı bir üslup ve edebî bir dille anlatmaktadır.

Askeri tarihe ilgi duyan herkesin ve 1. Dünya Savaşı ile ilgilenenlerin kaçırmaması gereken bir eser.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder