Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

22 Mayıs 2016 Pazar

Günün anektodu: Gerd von Rundstedt hakkında

Çoğu savaş tarihi meraklısı, Normandiya Çıkarması öncesi Erwin Rommel'in, Gerd von Rundstedt ile olan tartışmasını bilir. Batı Cephesi B Ordular grubu komutanı olarak ana görevi, "Atlantik Duvarı"'nı güçlendirmek olan Rommel, olası bir çıkarma karşısında başarılı olabilecek tek bir savunmanın, düşman kuvvetleri sahile çıkmaya başladıkları anda yapılacak büyük bir karşı saldırı olduğunu savunuyordu. Bunun için, bölgedeki panzer tümenlerinin mümkün olduğu kadar kıyıya yakın konuşlandırılmasını istiyordu.

O dönemde, Batı Ordular Grubu Başkomutanı olan von Rundstedt ise, tam tersini savunmaktaydı. Rommel'in, sert bir tartışmaya girdiği von Rundstedt'i "alter sturer Bock" (yaşlı-inatçı keçi) olarak isimlendirdiği iddia edilir. (Kendisi, maalesef anılarını yazma imkanı bulamadan aramızdan ayrılmıştı!)


1939 Polonya Seferi bağlamında, Manstein'ın anılarını tekrardan gözden geçirirken, Rundstedt'le ilgili bir anısına denk geldim. Orijinal Almanca kitabın 43. sayfasında, "Her fırsatta, ateş hattından gelen asker ve subaylarla görüşüp, harekâtın bir sonraki adımında gerekli değişiklikleri yapabilmemize olanak verecek, güncel bilgileri topluyorduk. Bu bilgiler arasından önemli olduğunu düşündüklerimizi, üst kademeye hiç vakit geçirmeden aktarıyorduk. Buradaki amaç, Genelkurmayın Polonya Seferi planlarını düzeltmek değildi. Doğal olarak, savaş esnasında sıcağı sıcağına olan bazı gelişmeler, bazı konularda fikir ayrılığına düşmemize neden oluyordu. Ama, ne yazık ki, herkesten önce general von Rundstedt, Ordular grubu komutasına en küçük bir şekilde karışılmasına bile izin vermiyordu."

Bu paragraftan da anlaşıldığı gibi, tüm savaş boyunca Rundstedt, bir Genelkurmay subayı olarak, cephede görev yapan üst düzey komutanların tavsiyelerine pek kulak vermemiş. Savaş başladığında neredeyse 65 yaşında olduğunu düşünürsek, aristokrat bir Prusyalı olarak, "dediğim dedik" bir yönetim tarzına sahip olduğu kesin.


Ne olursa olsun, cepheden gelen haberlere ve 5 yıl boyunca edinilen tecrübelere (Rommel konusunda!) kulak tıkaması bu düzeyde bir komutanda olmaması gereken zayıflık!

Bir ara, Guderian'ın anılarını karıştırmak lazım. Bakalım, o neler yazmış!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder