Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

20 Eylül 2016 Salı

Günün kitabı: KUNU-Rİ (KORE) MUHAREBELERİ VE GERİ ÇEKİLMELER (26.XI.1950-24.I.1951) / Bahtiyar YALTA

Kitap tanıtımlarımda, doğal olarak, okuduğum veya yeni aldığım kitapları tanıtıyorum. (Bazen, blog üyelerimizin kendi tanıtımları oluyor!)

Bugün, bir istisna yapıp, daha elime bile geçmeyen bir kitabı tanıtmak istiyorum. Tanıtım içinde, grubumuzun üyeleri tarafından yapılan yorumlar ekliyorum. Bence, bir kitap için en iyi tavsiye, sizinle aynı ilgi alanını paylaşan kişi ve kişilerin, bahsi geçen kitap hakkında yaptıkları yorumlardır. Hele, bir de, bu örnekte olduğu gibi, yazarı bizzat tanımışlarsa; daha fazla düşünmeyin, kitabı alın! 

Sözünü ettiğimiz eser, Bahtiyar Yalta'nın eseri olan, "KUNU-Rİ (KORE) MUHAREBELERİ VE GERİ ÇEKİLMELER (26.XI.1950-24.I.1951)"



2005 basımı, 848 sayfalık kitap, Türk Tarih Kurumu tarafından basılmış.

Kitabın konusu, isminden de anlaşıldığı üzere, ülkemizin de katıldığı Kore Savaşı ve 26 Kasım 1950 tarihinde gerçekleşen tarihi Kunu-ri Muharebeleri.

Tanıtımı üyelerimizin yorumlarına bırakalım:

Erhan Çiftçi: "Bahtiyar Yalta ile tanışmak, mülakat yapma imkanı bulmuştum. Geçtiğimiz Temmuz ayı sonunda vefat etmiş kendisi. 15 Temmuz olaylarından dolayı hiç haberimiz olmadı maalesef. Mekanı cennet olsun. Askerliği çok iyi bilen bir kurmay subaydı. Talay Aydemir olayları esnasında Harp Okulu'nda tabur komutanı olduğu için kurmay binbaşıyken emekli edildi. 1947 neşetlidir. Kore'de de ilk tugayda 4'üncü Bölük'te görev yapmıştı teğmen olarak. Kore Savaşı üzerine yazdığı kitap tartışmasız en iyisidir alanında. 900 sayfayı bir solukta okutur insana. Çok büyük bir kayıp gerçekten."

Mehmet Tanju Akad: "Kore ile ilgili Tahsin Yazıcı'nın, Celal Dora'nın ve Genelkurmay'ın kitaplarını okumuştum. Fakat olayı çözmem Bahtiyar Yalta'nın kitabıyla mümkün oldu. Niçin olduğunu kitabı okuyunca anlarsınız. Harika bir kitap. Dora Kunuri olayını anlaşılmaz kılmış, Yazıcı ordunun şerefini hem sahada hem de kitapta korumuş ama bunun için yeterince açık olamamış, Genelkurmay ise bazı şeyleri genel geçmişti. Yalta'da her şey apaçık ortaya çıktığı gibi, olayların akış şekli de kavranıyor. Keşke emekli edilmeseydi de orduya sahip çıksaydı."

Erhan Çiftçi: "Kore Savaşı'nda 1. Tugay'da Yazıcı-Dora çekişmesini Tahsin Yazıcı kitabında hassaten ele almaya çalıştım. Üzerinde pek durulmayan fakat çok önemli bir olaydır. Bu çekişme ve Dora'nın Kunuri'den "kaçışı" hakkında Tahsin Yazıcı'nın kendisinden ve kendisi ile beraber Seoul'e kadar çekilen subaylardan istediği savunmaların belgelerini de ilk kez yayınlamak bana kısmet olmuştu. Kitapta çok sayıda belgeye yer vermeye çalıştım. Türk askerî tarihinin en hazin olaylarından biridir bana göre. Bir alay komutanı alayına bağlı taburlardan birini düşman çemberi içerisinde kaderine terk ederek geri çekilmek istemiş, kendisine kalması telkin edilince de bunu dinlemeyerek cephe alanını terk etmiştir. Bunun dışında, Yalta'nın kitabı Kore'de sadece Kunuri Muharebeleri'ni ve çekilme safhasını ele alıyor maalesef. Ama gerçekten çok iyi hikâye etmiştir o süreci. Kore'deki genel panorama ile ilgili en iyi çalışma ise Turgut Sunalp'in raporudur. Bir kurmay ancak bu kadar künhüne inebilir savaştaki doğru ve yanlışların. Savaşın hemen sonrasında Hizmete Özel basıldığı için bulmak kolay olmuyor ne yazık ki. Ama Sunalp'in tespitleri muazzamdır. "

Gürsel Göncü: "Yalta'nın kitabı Kunuri'yle ilgili tek "harp tarihi" çalışması. Zira sadece göz tanıklığına değil, aynı zamanda o korkunç günler boyunca bizzat aldığı notlara dayanıyor. Bununla da kalmıyor. Geri çekilme sırasında kendisinin bulunmadığı noktalarda görev yapan ve hayatta kalan hem subay hem erlere, daha tugay gemide dönüş yolundayken tanık olduklarını yazmalarını istiyor (Maalesef bu belgelerin bir kısmı Talat Aydemir hadiseleri sırasında evi basıldığında tarumar oluyor). Kısacası, olaylardan sonra oturup Türk usulü "hatırat" veya "resmi rapor" yazmış değildir. Ayrıca Talat Aydemir darbe girişimlerine dair kitabı hazırlamış, yayınevine vermişti. Umarım kısa zamanda basılır. Tarihin bir cilvesi, 15 Temmuz akşamı rahatsızlandı ve darbe girişiminin duyulmasından birkaç saat öncesinde yoğun bakıma kaldırıldı. Müstesna bir insan, müstesna bir askerdi."

Sanırım, bu yorumlar bile, kitabı almaya yeter...

Not: (Grup herkese açık olduğundan, tekrardan her birinden izin alma gereği duymadım.)
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder