Öne Çıkan Yayın

Günün sözü: "Fransa'ya, "Liberté, égalité, fraternité", "süvari, piyade, ve topçuluk"'dan daha az rehberlik etmiştir."

"Liberté, égalité, fraternité" özdeyişi dilimize "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" olarak çevrilebilir. Bu üçlemenin ne a...

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Günün kitabı: Yeniçeriler / Godfrey Goodwin

Bayramda, rahat okunacak bir kitap arayan üyelerimize, "Bayram kitabı" şeklinde bir başlık uydurarak... Bugün tanıtmak istediğim kitap, Godfrey Goodwin tarafından yazılmış, orijinal ismi, "the Janissaries" olan ve 1997 yılında Saqi Books isimli yayınevi piyasaya verilmiş eser.

Dilimize, Derin Türkömer tarafından tercüme edilmiş ve ilk basımı Aralık 2001 tarihinde satışa sunulmu. Benim aldığım kitap, Temmuz 2011 yılında çıkan 5. baskıya ait.


I. Murat devrinden başlayarak, Osmanlı ordusunun bel kemiğini oluşturan yeniçeri ocağını, İngiliz bir profesörün gözünden okuma fırsatı veren kitap, 305 sayfayı kapsıyor. Ancak, bunun 230 sayfası yazılı metne, geri kalanı çeşitli resim ve tabloya ayrılmış.
Kitabın "İçindekiler":

-Yeniçeri Ocağı'nın kökleri
-Devşirme düzeni
-İmparatorluğun temel direkleri
-Osmanlı ordusu
-Zafer dolu yıllar
-Büyük zafer
-Balık baştan kokar
-Gözü keskin olanın bacağı uzun olur.
-Laleler ve karmaşa
-Vaka-i Hayriye

bölümlerinden oluşuyor. Bunların yanında, önsöz, giriş, sonsöz, dipnotlar, kaynakça, dizin şeklinde, olmazsa olmaz, bölümlerde kitapta yerlerini almışlar. 

Godfrey Goodwin, aslında, sanat ve mimari tarih konularda uzmanlaşmış. Kitabı okurken, bunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Kendisi askeri tarih konusunda bir uzman değil ve bu konuda yazdığı tek kitap.

Kariyeri boyunca, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesinde uzun seneler görev yapmış olması ve Osmanlı tarihinin farklı konularında (sosyal ve mimari) eserler vermesi, konuya yaklaşımını kolaylaştıran avantajlar.

Akıcı ve akılda kalıcı bir yazı stili olmasına rağmen, beni rahatsız eden nokta, konuyu ele alırken, kronolojik gelişme sürecine sadık kalmaması.

Askeri tarihe damgasını vurmuş bir kurumu incelerken, silah teknolojisi, askeri eğitim ve organizasyonel yapıda meydana gelen değişiklikleri, tarihsel gelişmelerin ışığında analiz etmek bir zorunluluktur. Bu analizi yaparken kronolojiyi takip etmemesinin verdiği eksiklik, kitabın ilerleyen sayfalarında kendisini giderek daha fazla belli ediyor.

Yine de, rahatça okunan bu kitap, askeri tarihe ilgi duyanların kütüphanesinde yer alması gereken bir eser. (Konuyu gündeme getiren,Burak Demirel'e ve kitabı hatırlatan Bekir Becit'e teşekkürler)
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder